skip to main | skip to sidebar
Fotoğrafım
fortunato
aslında..
Profilimin tamamını görüntüle

...
Çömlekçi söyle bana,
nasıl bulunur gizli bir liman,
insan kendinden bunca korkarsa
...


Mazi

  • ► 2012 (4)
    • ► Ekim (1)
    • ► Ağustos (1)
    • ► Temmuz (1)
    • ► Şubat (1)
  • ▼ 2011 (19)
    • ► Temmuz (4)
    • ► Haziran (2)
    • ► Mayıs (3)
    • ▼ Nisan (2)
      • I climb the tree to see the world..
      • Nasıl anlatamıyorsun mesela?
    • ► Mart (3)
    • ► Şubat (2)
    • ► Ocak (3)
  • ► 2010 (13)
    • ► Aralık (3)
    • ► Kasım (1)
    • ► Ekim (2)
    • ► Eylül (1)
    • ► Temmuz (1)
    • ► Mayıs (1)
    • ► Nisan (1)
    • ► Şubat (1)
    • ► Ocak (2)
  • ► 2009 (17)
    • ► Aralık (1)
    • ► Kasım (3)
    • ► Eylül (1)
    • ► Ağustos (2)
    • ► Temmuz (7)
    • ► Haziran (2)
    • ► Nisan (1)

...
Yoksa bir an için bile olsa,
Senin kalbinin yanında
Olmak için mi yaratılmış?
...


Başka Dünyalar..

  • Yirmi İki Eylül

Siluetler

Mahzen

İnsanın başkasına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir. (Tezer Özlü)

Nasıl anlatamıyorsun mesela?

11 Nisan 2011 Pazartesi

Yağmur devam etsin istiyorum aslında, sırf şu an için değil de yakın gelecek için belki. Aslında yarın için, şimdilik.Sabahın yedisinde uyanıp yarın, yine çıkarken evden... Gerçi yarın kaçta uyanacağımı bilemiyorum şimdi, hani farz ediyorum yarın sabah yedide  uyanıp oyalanmadan evden çıkıyorum, yağmur yağıyor olsa fena mı olurdu, diyorum.

Şimdi sabah sekizde otobüs durağında isem otobüsü kaçırmışım demektir. O otobüs duraktan sekize altı kala kalkar, neden bilmiyorum. Normalde beş kala kalkması gerekir ama altı kala kalkıyor işte ki ben o otobüsü kaçırmışsam eğer, durakta kimsecikler yoksa ve otobüs durağın hemen önünde beklemiyorsa, yani anlamışsam o sıkıcı ve yorucu otobüsü kaçırdığımı, o an yağmur yağıyor olmalı. Bir sürü otobüsün karşısında dumanlı havada durmuş ve kaçırmış olduğum ve belki evden kaçırmış olacağımı bilerek çıktığım kendi otobüsümün yokluğunu fark etmişsem, o an yağmurun altında olmalıyım. Nedeni falan yok. Birçok şeyin nedeni yok. Gerçi yarın yedide uyanacağım da yok. Ne yedide uyanacağım yarın, ne de normalde sekize beş kala kalkması gerekirken altı kala kalkmış olacağını bildiğim otobüse bineceğim. Sanıyorum. Olabilir de, neden olmasın? Ama pek sanmıyorum. Gerek de yok. Buna rağmen yarın yağmur yağsın istiyorum uyandığımda ve evden çıkarken işte... Her neyse baya uzattım, kısacası... Kısacası, kısacası da yok. Olsa yazardım. Belki.

Tweet

Gönderen fortunato zaman: 4/11/2011 03:35:00 ÖÖ    

0 yorum:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Blog Design by Gisele Jaquenod

Work under CC License.

Creative Commons License