skip to main | skip to sidebar
Fotoğrafım
fortunato
aslında..
Profilimin tamamını görüntüle

...
Çömlekçi söyle bana,
nasıl bulunur gizli bir liman,
insan kendinden bunca korkarsa
...


Mazi

  • ► 2012 (4)
    • ► Ekim (1)
    • ► Ağustos (1)
    • ► Temmuz (1)
    • ► Şubat (1)
  • ► 2011 (19)
    • ► Temmuz (4)
    • ► Haziran (2)
    • ► Mayıs (3)
    • ► Nisan (2)
    • ► Mart (3)
    • ► Şubat (2)
    • ► Ocak (3)
  • ► 2010 (13)
    • ► Aralık (3)
    • ► Kasım (1)
    • ► Ekim (2)
    • ► Eylül (1)
    • ► Temmuz (1)
    • ► Mayıs (1)
    • ► Nisan (1)
    • ► Şubat (1)
    • ► Ocak (2)
  • ▼ 2009 (17)
    • ► Aralık (1)
    • ► Kasım (3)
    • ► Eylül (1)
    • ► Ağustos (2)
    • ▼ Temmuz (7)
      • Hasta Bir Çocuktum Ben.
      • Kız Çocuğu
      • Gemide ve Azize: Bir Laleli Hikayesi
      • Ölümün Arifesinde
      • Küçük
      • Yağmurla Uyanan...
      • O Sabah
    • ► Haziran (2)
    • ► Nisan (1)

...
Yoksa bir an için bile olsa,
Senin kalbinin yanında
Olmak için mi yaratılmış?
...


Başka Dünyalar..

  • Yirmi İki Eylül

Siluetler

Mahzen

İnsanın başkasına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir. (Tezer Özlü)

Gemide ve Azize: Bir Laleli Hikayesi

17 Temmuz 2009 Cuma

İzler izlemez bahsetmek istedim bu iki filmden ama neredeyse iki hafta oluyor ve ben onlar hakkında hiçbir şey yazmamış olmaktan rahatsızlık duyuyorum. Denemediğimden değil oysaki... Sanırım bununla ilgili söyleyebileceğim yegane şey, bu iki filmin de alabildiğine yalın ve doğal oluşu; öyle ki haklarında yazmaya çalıştığım bir sürü giriş cümlesini gözümü kırpmadan silmemin sebebi de cümlelerimin bu yalınlıkla uyuşmuyor olmalarıdır herhalde. Hikayeden bahsetmeye zaten niyetim yoktu, sevgili okur, zira ben de filmleri izlemeden evvel hikaye hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Hatta yalnızca üç şey vardı bildiğim haklarında ki hikayeden tamamen bağımsızdılar: Erkan Can'ın oynadığı, Gemide'nin yönetmeninin Barda'dan tanıdığımız Serdar Akar olduğu ve bu ikisinin kardeş filmler sayılabileceği.
İzlediğim Türk filmleri arasında isimlerini hafızama kazıdığım sayılı filmden ikisi oluveriyorlar yine de, biri de değil üstelik, her halükarda birini diğerinden ayrı düşünemiyor olsam da neticede iki ayrı filmler. Ve evet, sadece isimleri ile belli başlı özelliklerini aklımda tutuyorum; çünkü biliyorum ki diğer ayrıntıları zamanla silinecek belleğimden, ama belki de bu yeniden izleyip tekrar aynı tadı almamı ve belki de daha fazlasını müjdeliyor olabilir, belli mi olur?! Son olaraksa, Erkan Can'ın oyunculuğunun gerçekten takdire şayan olduğunu ve kendisine müthiş saygı duyduğumu belirtmek istiyorum. Bahsetmek istediğim çok şey var, ama filmi izlerken hayret edeceğiniz diyologlardan, karakterlerin ayrıntı gibi gözüken iç karmaşalarından ve bunların aslında ne kadar ciddi olduğundan örneklerle bahsedip hikaye hakkında ipuçları vermek istemiyorum. Edinilmeli, izlenmeli.

Tweet

Gönderen fortunato zaman: 7/17/2009 04:40:00 ÖÖ    

0 yorum:

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Blog Design by Gisele Jaquenod

Work under CC License.

Creative Commons License