skip to main | skip to sidebar
Fotoğrafım
fortunato
aslında..
Profilimin tamamını görüntüle

...
Çömlekçi söyle bana,
nasıl bulunur gizli bir liman,
insan kendinden bunca korkarsa
...


Mazi

  • ► 2012 (4)
    • ► Ekim (1)
    • ► Ağustos (1)
    • ► Temmuz (1)
    • ► Şubat (1)
  • ▼ 2011 (19)
    • ► Temmuz (4)
    • ► Haziran (2)
    • ► Mayıs (3)
    • ► Nisan (2)
    • ► Mart (3)
    • ► Şubat (2)
    • ▼ Ocak (3)
      • O zamanlar..
      • Bir Mahkûm
      • Mona Rosa
  • ► 2010 (13)
    • ► Aralık (3)
    • ► Kasım (1)
    • ► Ekim (2)
    • ► Eylül (1)
    • ► Temmuz (1)
    • ► Mayıs (1)
    • ► Nisan (1)
    • ► Şubat (1)
    • ► Ocak (2)
  • ► 2009 (17)
    • ► Aralık (1)
    • ► Kasım (3)
    • ► Eylül (1)
    • ► Ağustos (2)
    • ► Temmuz (7)
    • ► Haziran (2)
    • ► Nisan (1)

...
Yoksa bir an için bile olsa,
Senin kalbinin yanında
Olmak için mi yaratılmış?
...


Başka Dünyalar..

  • Yirmi İki Eylül

Siluetler

Mahzen

İnsanın başkasına söyledikleri, kendi duymak istedikleridir. Yazdıkları, okumak istedikleridir. Sevmesi, sevilmeyi istediği biçimdedir. (Tezer Özlü)

Bir Mahkûm

23 Ocak 2011 Pazar

" Yaranılmıyor bu insanlara, yaranılmıyor, hem de hiç birine... Ne yaptıysam iyi bir amaç uğruna yaptım. Şimdi de tutmuş beni suçlu yerine koyup ellerimi bağlıyorsunuz. Belki de sonum idam olacak. Nankörsünüz, nankörsünüz hepiniz... Yaptığım iyiliği göremeyecek kadar da körsünüz. "

" Ne demeye çalışıyorsun sen? Yani bu küçük kıza iyilik olsun diye mi tecavüz ettin, onu iyi bir amaç uğruna mı öldürdün? İnsan öldürmenin neresinin iyi olduğunu düşünüyorsun? "

" Efendim, o kız zaten ölüme çok yakındı, ben onun hayatına son vermeseydim daha da kötü bir şekilde ölecekti. Tek amacım onun acısız bir şekilde bu dünyadan ayrılmasını sağlamaktı. "

" Ne demeye çalışıyorsun seni adi, aşağılık çocuk katili... Şerefsiz sübyancı!!! "

" Lütfen bayım, sinirlerinize hakim olmaya çalışın. Acınızı anlıyorum; nihayetinde ben de bir babayım. Adaletin yerini bulması için elimden geleni yapacağım, lütfen... "

" Efendim, devam edebilir miyim? "

" Evet, evet, devam et, lafı dolandırmaktan da vazgeç. "

" Dediğim gibi onu öldürmemin tek nedeni onun iyiliğini düşünmemdir. Tecavüz suçlamasına gelince ben kimseye tecavüz etmedim. "

" Yalancı! Ne istedin küçücük kızımdan, ne... "

" Beyfendi, isterseniz duruşmaya kısa bir süreliğine ara verelim, renginiz çok kötü, bayılacak gibisiniz. "

" Hayır, efendim. Gerek yok buna. Kızımın katilinin cezalandırıldığını görmeden önce iyi olamam zaten. O yüzden tek istediğim bu duruşmanın bir an önce bitmesi ve suçlunun cezasını bulmasıdır. "

" Peki, o zaman, siz bilirsiniz. Sen devam edebilirsin. Tüm deliller ve doktor raporları kızın tecavüze uğradığını gösterirken; nasıl olup da aksini iddia edersin açıkla bize. "

" Efendim, ben o kıza tecavüz etmedim. Onunla birlikte oldum, ama bu kesinlikle tecavüz değildi. "

" Kızım baygındı aşağılık herif, küçücük, savunmasız... "

" Beyfendi, lütfen... Size gelince Bay Limquost, yasalarımıza göre, isteğinin dışında,  bir kadınla birlikte olmak tecavüzdür, yasaktır ve cezası hapistir. "

" Kızın istemediğini nereden biliyorsunuz peki? "

" Bakın Bay Limquost, sabrımın sınırlarını zorluyorsunuz ve bu hiç de yararınıza değil. Ayrıca mahkemeyi gereksiz yere oyalamak ve zamanımızı harcamak da ayrı bir suçtur. Şimdi baygın bir kızla bilgisi dahilinde olmadan birlikte olmanın nasıl suç olmadığını açıklasanız ve savunmanızı bitirseniz iyi olur. "

" Kızın bakire olarak ölmesine izin mi vermeliydim yani? "

" Ne diyor bu adam, Hâkim Bey lütfen... Lanet olasıca herif! "

" Daha on beş yaşındaki bu kızın öleceğini de nereden çıkardınız? "

" Çünkü benle beraber olduktan sonra o da frengiye yakalandı. "

" Aman Tanrım, siz gerçekten de bir akıl hastasısınız bayım! "

" Küçük bir kızın frengiden ölmesini istemezdiniz değil mi? Hahhhaahha!!! "

" Herkes ayağa kalksın, kararımı açıklıyorum. Şu anda sanık sandalyesinde oturmakta olan Bay Limquost, küçük bir kıza tecavüz etmek, hastalık bulaştırmak ve cinayet suçlarından idama mahkûm edilmiş bulunmaktadır. İdamı bir saat sonra, yani bu öğle vakti gerçekleştirilecektir. Duruşma sona ermiştir. "

" Hahhahhha!!! Bayım, ben de frengiden ölmek istemezdim zaten... "

Tweet

Gönderen fortunato zaman: 1/23/2011 10:32:00 ÖS    

6 yorum:

fortunato dedi ki...

2005

25 Ocak 2011 03:19  
Baris dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
25 Ocak 2011 19:48  
fortunato dedi ki...

Alıntı değil Barış, yıllar evvel yazmıştım. :)

25 Ocak 2011 19:51  
Baris dedi ki...

Alinti oldugunu dusundurecek kadar basarili bi calisma olmus :) Gerci benim de dikkatsizligime gelmis, genelde alintiladiklarinin altinda yazarinin adi oluyordu zaten. Kismen de olsa ayip etmisim simdi fark edince, o yuzden ozur diliyorum. Neyse diger yazilarini da merakla beklemekteyim :)

26 Ocak 2011 00:17  
Baris dedi ki...

Bir de kocaman 2005 yazmasina ragmen sormusum :)

26 Ocak 2011 00:19  
fortunato dedi ki...

Sorun değil:) Alıntı yapmayı sevmem aslında, ancak çok anlamlı bulduğumda.. O 2005i de iki gün düşündüm ama hala emin değilim, ne zaman yazdım belli değil anlayacağın.

Yorumlar için teşekkür ederim, hazır tatildeyken, en kısa zamanda, birkaç yazı daha ekleme niyetindeyim. :)

26 Ocak 2011 00:37  

Yorum Gönder

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa
Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Blog Design by Gisele Jaquenod

Work under CC License.

Creative Commons License